2019 sonunda paldır küldür düşerek ayak bileğimi üç ayrı noktadan kırdıktan sonra ağır bir ameliyat geçirdim, aylarca evde kaldım, üzerine corona virüsü patlak verdi ve 2020’in ilk altı ayı resmen şenlik oldu bana. Trimalleolar kırığı konu başlığımı şu aşamada yaşadığım o zorlu süreci psikolojik olarak atlatamamış olduğumdan biraz erteliyorum.
Bunların üstüne yeni de bir işe girince bulduğum ilk boşluk Ağustos ayı Kurban Bayramı tatili oldu. Aylarca evde yatmıştım, çok acılar çekmiştim, çok da sıkılmıştım, üzerine virüs gelmişti derken hazır seyahat yasağı kalkmışken bir yerlere gitmem lazım işte… Kıbrıs’a gidelim dedik.
Burnumuzun dibinde olduğu halde bir türlü görme fırsatı bulamadığımız Kıbrıs hakkında konuşurken hem Türkiye hem değil, kısmen yakın, ayak da tam iyileşmemişken farklı bir atmosfer olsun diyerek öncelikle kalacak yer seçtik ve uçak bileti sayfasına girdik. Ancak bileti satın alamadık. Yani sayfa devamlı hata verdi, biz de müşteri hizmetlerini aradık. Sonrasında öğrendik ki seyahat yasağının kalkmasının ardında seyahat etmeden önce öğrenilmesi gereken pek çok yeni kural mevcut ve bunları uygulamadan yurt dışına çıktığınızda sizi karşılayacak ülkenin kendi COVID regülasyonlarına göre üzerinizdeki yaptırımlarını peşinen kabul etmiş oluyorsunuz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, COVID virüsünden korunma kapsamında Avrupa regülasyonlarını uygulayan ülkelerden biri olduğu için ülkeden çıkış yapmadan, seyahatten hemen önce Türkiye’de yaptırmış olduğunuz COVID negatif testini yanınızda taşımanız gerek. Oldu da testi Türkiye’de yaptırma fırsatı olmadı, o zaman Kıbrıs’a iniş yapıldığında üç gün boyunca karantinaya alınıyorsunuz, karantina sürecinde testiniz yapılıyor ve bu üç günlük karantina süreci konaklama ücretini de kendiniz karşılıyorsunuz. Testiniz negatif çıktığında resmi olarak ülkeye kabul ediliyorsunuz.
Biz bunları seyahate çıkmadan birkaç gün önce öğrendiğimizden, bu yorucu süreçle uğraşmak istemedik ve daha önceki yazımda tüm gezi detaylarından bahsettiğim çok sevdiğimiz Dalyan’a gitmeye karar verdik! Biletlerimizi aldık ve hazırlıklarımıza başladık.
COVID Sürecinde Yurt İçi Seyahat – Havayolu
Yurt dışına çıkış zorluğunun aksine, yurt içi seyahat için COVID önlemleri kapsamında yapılması zorunlu olan tek uygulama HES kodu almak. Bu kodu mobil cihazınıza indirdiğiniz Hayat Eve Sığar uygulaması üzerinden kolaylıkla edinebilirsiniz. Uçak bileti satın alırken bu kodu girmeniz gerek. Bildiğim kadarıyla kodun amacı, hangi vatandaşın nerelere seyahat ettiğinin kaydını tutmak ve gidilen bölgelerde sonrasında seyredecek potansiyel virüs artışı durumunda kaynağını net bir şekilde analiz edebilmek.
Havaalanında sürekli sosyal mesafe ile ilgili anonslar ve uyarılar yapılıyor, ancak özellikle kontrol sırasında insanların mesafe kuralını uyguladığını görmedim. Yine de maske kullanımı konusunda herkes yeterince temkinliydi. Havaalanı içerisinde ve uçuş süresince maske takmak zorunlu. Kapalı alanda sürekli maske takmak biraz stresli bir süreç, ancak yurt içi uçuşu olduğu için havaalanı da, uçuş da çok daha kısa sürüyor, o yüzden biz pek problem yaşamadık.
Tatil Sürecinde Corona Önlemleri
Beach club ya da gece kulübü gibi sosyal ortamları halihazırda aramadığımızdan Dalyan, doğayla iç içe ve fazlasıyla tatmin edici bir tatil oldu bizim için. Bayram dönemi Dalyan genel olarak normalden daha kalabalıktı, ancak biz dışarıda yiyeceksek kalabalık olmayan yerler seçtik, kahvaltılarımızı her zaman evde yaptık, Dalyan çarşısını ise tatilciler denizdeyken öğlen gezmeyi ve denize ya sabah çok erken saatte, ya da plaj kapanmadan hemen önce gitmeyi tercih ettik.
İztuzu Plajı, sabah 08.00
Hatta sabahları çok erken saatte kalkıp, taksiyle İztuzu Plajı’nın arabayla ulaşılan kısmına gittik. Sabah saat 8.00’den erkense plajın araç yolu kapalı oluyor, ancak yaya olarak yürümek mümkün. Taksiden inip yokuş aşağı inen o güzel dağ yolunu yürüdük, kamp yapanlardan başka kimsenin olmadığı o kocaman sahilde sabah güneşiyle güzel zamanlar geçirdik. Öğlen sıcağında plajda vakit geçirmeyi zaten sevmediğimizden virüs bahanesiyle bu tarz izole planlar yapmak da çok keyifli oldu bizim için.
Dönüşte ise plajdan saat başı kalkan minibüsler var. Sabah 08.00’den öğlene kadar denizde kalıp 11.00 ya da 12.00 minibüslerine binerek Dalyan merkeze döndük. Zaten her seferinde herkes denize öğlen gelmeyi tercih ettiğinden, merkeze dönen minibüste sadece biz vardık 🙂
İztuzu Sahili’ne inen yol
Dalyan’da gittiğimiz mekanlar, ziyaret ettiğimiz dükkanlardan da sonrasında bahsederim. Glutensiz ve şekersiz tarifler yapan harika bir cafe keşfettik, akşam üstleri buz gibi smoothie’lerimizi de alıp Sevgi Yolu’nu yürüdük. Merkezden biraz ötede yerel bir kahveci açılmış, öğlen çarşıya çıktığımızda mutlaka uğradık. Dalyan’a her gittiğimizde en az bir defa akşam yemeği yediğimiz Hint restoranı ise yine çok güzeldi. Bu gittiğimiz yerler de her zaman boş ve sakindi.
Bir 10 gün kadar kaldık Dalyan’da, oradayken bir süre de evden çalıştık, dönüşte havaalanına gidiş için bir taksiyle anlaştık, özetle bu tatil sürecinde halihazırda duyurulan önlemleri uyguladık.
Bu virüs süreci nasıl seyreder, ne olur, ne biter gerçekten kestiremiyorum. Evden çalışma sürecimiz uzatıldıkça şirketlerin de bu konuda pek iyimser olmadıklarını görüyorum. Herkes için çok bunaltıcı bir deneyim oldu aslında, umarım en kısa zamanda bu sürecin sonu gelir ve sağlığımızı tehlikeye atmaksızın seyahat edebilir, sevdiklerimizle güzel vakitler geçirebiliriz.
hazal sahin 